Biyografi (TR)


Yoga ile tanışmam bir trend’e uyma amacı ile değil, gerçek bir ihtiyaç sonucunda oldu. 1993 yılında beden eğitimi dersinde tesadüfen omurgamda ileri derecede skolyozun olduğu ortaya çıktı. Fizik tedavi ve korse takmak gibi tatsız denemelerden sonra ameliyatta karar kılındı. (o zamanlar Türkiye’de yoga bir tedavi yöntemi olarak bilinmiyordu tabii) Bu kolay bir karar değildi. 1994’te Türkiye’nin en iyi ortopedi uzmanlarından Prof. Dr. Osman Güven’e ameliyatımı oldum. Ameliyatın tüm başarısına, iyileşmemin hızına rağmen içimde platin çubuklar olması doğal olarak sırt kaslarımı, duruşumu, hayata yaklaşımımı etkiledi. Omurgamda kalan doğal skolyozun sonucu ağrılarım zaten devam ederken, buna çubuklara zarar gelecek diye korkuyla yaşamak da eklendi. (yoga tüm bu korkuları yenmeme ileride yardımcı olacaktı.) Doğal olarak ameliyat sonrası yaşadığım ağrı ve sıkıntıları azaltma arayışı içerisindeydim ve 2004 yılında yogaya başladım. Ilk Şavasanamla 10 yıldır ilk defa ağrılarım yok olmuştu! Onlara “tutunmak” yerine onları “serbest bırakmanın” mümkün olduğunu  farkettim. Yoga yıllar süren ve kimi zaman hiç geçmeyecekmiş gibi gelen ağrılarımı, onların psikolojik yükünü giderdi. Benim için taptaze bir yaşamın başlangıcı oldu. Artık kendimi ameliyatımla, ağrılarımla ve korkuyla tanımlamak zorunda değildim. Bu önemli kişisel dönüşüm, bana yoganın kalıcı şifalarını eğitmenlik yoluyla başka insanlarla paylaşmak için ilham kaynağı oldu. 2006’dan beri ise yoga eğitmenliği yapıyorum.

Yogayı  neden bu kadar çok seviyorum? Yogada öğrencilerimle olan bağımız hemen o an hissediliyor; öğrencilerimin derste hissettikleri yoga deneyimi de öyle. Dün ya da yarın değil: o an. Her dersin bana öğrettiği, yoganın vücuda verdiği duyumlar fiziksel olsa da, iyileşmenin tamamen zihinsel bir süreç olduğu. Bu süreci başkalarıyla paylaşmaksa bize iyi gelen unsurlardan.
Ben yoganın temellerini (doğru nefes alma ve sağlıklı omurga hareketi) asla ihmal etmeyerek, öğrencilerime kendilerini keşfetme süreçlerinde ihtiyaçları olan farkındalığı verdiğimi düşünüyorum. Yoga mat’i üzerinde yaşadıklarımızı dışarıdaki hayatımıza taşıyabildiğimiz sürece bence zaten yoga yapıyoruzdur.
Bugüne kadar eğitimim şunları içerir:

* 250 saat (YA / E-RYT) Hocalık Eğitimi: Yoga Sanctuary (2005-06)
* Hamilelik Öncesi ve Sonrası Eğitimi: Esther Myers Yoga (2010); Yoga Sanctuary (2006),
* Çocuk Yogası Eğitimi: Yoga Sanctuary (2008)
* Şifa (Restorative) Yogası Hocalık Eğitimi:
a) Hali Schwartz @ Yoga Space (2008),
b) Sachne Kilner @ Yoga Plus (2011), ikisinde de 30 saat eğitim ve asistanlık.
* Skolyoz Yoga Hocalık Eğitimi: Elise Browning Miller (2009); Yoga Space.
* Hali Schwartz ile İleri Yoga Felsefesi/Satsang (2008-2011)
* Karusia Wroblewski Yoga Terapi (2006, 2009)
* Cat Kajary, Karusia Wroblewski ve Christine Cinq-Mars ile sayısız anatomi odaklı çalışma oturumları: Yoga Plus.

Diğer kişisel ilgi alanlarım chanting, yoga felsefesi ve Sanskritçedir. Hali Schwartz ile gelişmiş yoga felsefe eğitimim devam ediyor, ve Scott Petrie ile Yoga Psikolojisi kursu almış bulunuyorum.

Popular posts from this blog

Teaching in a different language; no more Soy Lattes after class?

Risky Injuries/Riskli İncinmeler

Having a celebrity in my class